1429 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 381
- Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 316
- Erdem 190
- Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten 189
- Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 170
- Arış 98
- Höyük 72
- Belgeler 13
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Nail Tan 22
- Mehmet Ölmez 12
- Sadettin Özçelik 10
- Hasan Ali ÇETİN 9
- Ahmet Karaman 6
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı Devleti 56
- Ottoman Empire 53
- Osmanlı 48
- Ottoman 39
- Türkiye 31
- Dokuma 27
- Weaving 23
- İstanbul 21
- Osmanlı İmparatorluğu 21
- Turkey 21
ESKİ UYGURCA ÖLÜLER KİTABI’NDAKİ İKİLEMELER ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 39-64
Özet
Türk dili çalışmalarında önemli bir yere sahip olan ikilemeler, EskiUygur metinlerinde de sıklıkla başvurulan bir ifade şeklidir. Türk dilininyazılı ilk kaynaklarından günümüze kadar her dönemde karşılaştığımızbu yapı üzerine yapılan çalışmalarda ikilemelerin yapısal veanlamsal kuruluşu hakkında bilgi verilmiştir. Bu nedenle, bu çalışmadasadece Eski Uygurca Ölüler Kitabı'nda karşılaşılan ikilemeler içinherhangi bir sınıflandırmaya gidilmeden eserde geçen ikilemeler tespitedilmeye çalışılmış, tespit edilen ikilemelerin anlamları ve birer örnekcümle verilmiştir. Daha sonra örnek cümlenin günümüz Türkçesine çevirisiyapılmış ve örnek cümlelerin metinde geçtiği satır numarası gösterilmiştir.Ayrıca çalışmanın girişinde eski Uygur metinlerinde nadirgörülen ve/veya ikilemeyi oluşturan kelimelerin en az birinin ikilemedışında kullanılmadığı ikilemeler hakkında bilgi verilmiştir.
YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN adrıl- seçlin- İKİLEMESİ ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 7-26
Özet
Mecazlı anlatımlar ve ikilemeler, bir dilin işlenmişliğini ve gelişmişliğinigösteren önemli unsurlardandır. Kelimelerin mecazi anlamlarkazanmaları uzun bir süreci işaret etmektedir. Bu duruma benzer birsüreç ikilemeler konusunda da yaşanmaktadır. Bazen de kimi kelimelerhem mecazlı bir anlatıma bürünmüş hem de ikileme teşkilinde kullanılmıştır.İşte bu tip kelimelerden ikisi de adrıl- ve seçlin- kelimeleridir.Bu kelimeler hem gerçek anlamları dışında "kişinin bu dünyadan vesevdiklerinden ayrılması; ölmesi" anlamında mecazi bir hüviyete bürünmüşhem de adrıl- seçlin- ikilemesinin unsuru olmuştur. İkilemeninkazandığı anlam ise kelimelerin kazandığı mecazlı "ölüm" anlamınıkorumuştur. Bu yazıda hem adrıl- hem de seçlin- kelimesi etimolojikolarak incelenmiştir. Daha sonrasında ise runik eski Türk yazıt ve yazmalarıincelenerek söz konusu kelimelerin anlamsal boyutları değerlendirilmiştir.
NÜSHALARI IŞIĞINDA KİTÂBU’L-İDRÂK Lİ-LİSÂNİ’L-ETRÂK
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 65-86
Özet
Memlûk sahasının çift dilli sözlüklerinden biri olan Kitâbu'l-İdrâkli-Lisâni'l-Etrâk, gerek müellifi gerek ihtiva ettiği malzeme gerek usulkapsam ve tertip şekli bakımından benzerleri içinde müstesna bir yeresahiptir. Eser, çift dilli oluşu ve barındırdığı Türkçe malzemenin, farklılehçe örneklerini yansıtmasıyla -şüphesiz- yazılması da istinsah edilmeside zor bir eserdir. Eserin aslı elimizde olmadığından aslının izinielimizdeki nüshalarından sürmek durumundayız. Bu makalede, eserinaslının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak amacıyla eldeki üç nüshaortak ve farklı taraflarıyla tanıtılmaya gayret edilecektir. Tanıtma, eserinözelliklerinin anlaşılması için konusuna göre tespit edilmiş dokuzbaşlık altında yapılacak; her konu, nüshalardan örneklerle desteklenmeyeçalışılacaktır.
YENİSEY VE ALTAY KIRGIZLARINDA SİYASİ UNVAN OLARAK ACO VE İDİ TERİMLERİNİN MENŞESİ VE ANLAMI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 27-38
Özet
Bilimsel kaynaklarda Eski Çağ Yenisey Kırgızları hükümdarlarınaverilen aco unvanının menşesine ilişkin bu zamana kadar ortak görüşbulunmamaktadır. Bu makalede konuya ilişkin yeni kaynakların bilgileriışığında bu unvanın anlamına dair yeniden yorumlama yapılmayaçalışılmış, Eski Çağ Yenisey, Orta Çağ Altay ve Tanrı Dağları Kırgızlarınınsiyasi geleneklerinin gelişimi ve değişimine yer verilmiştir. AyrıcaXIII. yüzyılın başında Altay ve Yenisey Kırgızları tarafından öncedenkullanılan inal ve aco/idi unvanlarının mahiyetinin aynı olduğunuöne süren bilim adamlarının görüşleri yeniden değerlendirmeye tabitutulmuştur.
MACAR ARŞİV BELGELERİNİN IŞIĞINDA I. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA AVUSTURYA-MACARİSTAN TOPRAKLARINDA BULUNAN TATAR ESİR KAMPLARINDA YAŞAM, TÜRKOLOJİ ÇALIŞMALARI VE IGNÁC KÚNOS (1915-1918)
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 231-256
Özet
I. Dünya Savaşı sırasında Avusturya Macaristan İmparatorluğu topraklarında bulunan Kenyérmező ve Éger (Cheb) kamplarına Rus ordusunda görev yapan ve esir düşen Tatar askerler yerleştirildi. Esir kamplarının kurulması, bilim adamlarının antropoloji, dil bilimi, folklor araştırmaları yapmaları için bir fırsattı. Doğulu milletlerin Macarlarla akrabalığının araştırılmasını ve ilişkileri sıklaştırmayı amaç edinen Macar Turan Derneği, Macar Bilimler Akademisi ile iş birliği yaptı. Bu kamplara bazı bilim adamlarını gönderildi. Bu bilim adamlarından Macar Türkolog Ignác Kúnos, 1915-1918 yılları arasında kamplara girerek folklorik malzeme topladı. İzlenimlerini Macar Bilimler Akademisine rapor etti. I. Dünya Savaşı'nda esir kamplarının tanığı durumunda olan Kúnos'un şahsında, savaşın en kanlı döneminde cephe gerisinde Türkoloji çalışmalarının sürdürülmesi, kampların araştırmacılar için bir okul görevini gördüğünü göstermektedir. Ayrıca, Macar Türkolojisinin önemini ortaya koymakta, sadece Türkoloji açısından değil diğer disiplinler açısından da önemli veriler içermektedir.
FERHAT İLYAS ve GUÑGA ŞİİR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 257-268
Özet
Uzun bir geçmişe sahip olan çağdaş Uygur edebiyatı 20. yüzyılınbaşlarında çok hareketli bir dönem geçirir. Yenileşme hareketleri ve döneminsiyasi olayları edebiyatın şekillenmesinde önemli rol oynar. Budeğişiklikler, yüzyılın başlarına kadar klasik edebiyatın etkisinde varlığınısürdüren şiirde de kendini gösterir. 1980'li yıllarda çağdaş Uygurşiirinde "Yéñiçe Şiir" veya "Guñga Şiir" adıyla yeni bir şiir tarzı görülmeyebaşlanır. Genç şairler arasından yayılan "Yéñiçe şiir" akımı çeşitlitartışmalara yol açmıştır. Başlangıçta bu tür şiirler "Tutuq Şiir", "TépişmaqliqŞéir", "Guñga Şéir", "Simvolluq Şéir" adlarıyla anılmıştır. Ancak"guñga şéir" daha yaygın olarak kullanılmıştır. Anlam kapalılığınadayanan bu şiir anlayışı şiirlerin kelime kadrosunu da farklılaştırmıştır.Guñga şiirlerde gramatikal değişiklikler de görülmektedir. "Guñga şiir"yazan şairlere göre şiir bir dil sanatıdır. Bu nedenle özgürce değişiklikleryapmak şiirin gereklerindendir. Genel olarak bakıldığında guñgaşiir, sembolik ve sürrealist şiirlerle benzerlik göstermektedir. AhmetcanOsman ile başlayan bu şiir akımı Ferhat İlyas ve Vahitcan Osman ilesürdürülmektedir.
Osmanlı Arşiv Belgelerinde Nili Casusluk Örgütü
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 99 · Sayfa: 1-30 · DOI: 10.33419/aamd.557954
Özet
Tam Metin
NİLİ casusluk örgütü, İngilizlerin Birinci Dünya Savaşı'nda kullandığı önemli istihbarat organlarından birisiydi. Yahudiler tarafından kurulan örgüt, Filistin-Suriye Cephesi'nde konuşlanmış Müttefik orduları hakkında İngiliz istihbaratına bilgi sağlamaktaydı. Osmanlı arşivleri, NİLİ ve faaliyetleri hakkında özgün bilgiler içermektedir. Türk istihbarat raporları; örgütün kurucuları, faaliyetleri ve çalışma usulleri hakkında tatmin edici bilgiler vermektedir. Türk arşivlerini göz ardı eden bir araştırma, NİLİ casusluk örgütünü sağlıklı bir şekilde analiz edemez. Büyük ölçüde arşiv belgelerine dayanan bu araştırma, Türk kamuoyunun yeterince bilmediği NİLİ casusluk örgütünün sır perdesini büyük ölçüde aralamaktadır.
Teşkilat Yapısı ve Faaliyetleriyle Türkiye Muallimler Birliği (1921-1936)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 99 · Sayfa: 51-94 · DOI: 10.33419/aamd.557989
Özet
Tam Metin
Türkiye Muallime ve Muallimler Dernekleri Birliği, 7 Mayıs 1921 tarihinde kurulmuştur. 1924 yılında gerçekleşen ilk genel kongresinde ülke genelinde faaliyetyürüten muallim örgütlerini tek çatı altında birleştirme kararı alan Dernek, ismini de Türkiye Muallimler Birliği olarak değiştirmiştir. Birliğin temel amacı muallimler arasında yardımlaşma ve dayanışmanın sağlanması ve cumhuriyet idaresi ile birlikte gerçekleştirilen inkılapların halka anlatılmasıdır.
Teşkilatlanmasını tamamlayan ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyet yürüten Birlik, 1924, 1925, 1926 ve 1928 yıllarında genel nitelikte kongreler düzenlemiştir. 1928 kongresi Birlik tarihi açısında önemlidir. Zira bu kongrede Türkiye Muallimler Birliği, yasasında yapılan değişiklikle "konfederasyon"a dönüştürülmüştür. Bu değişiklikle artık "Türkiye Cumhuriyeti Muallimler Birlikleri Federasyonu" adını alan Birlik, mutemetlik usulü ile idare olunmaya başlanmıştır.
Bundan sonra bağımsız faaliyet yürüten muallim birlikleri ortaya çıkmıştır. Bunlar içinde en dikkat çekici olanı İstanbul merkezli faaliyet gösteren İstanbul Muallimler Birliğidir. İstanbul Muallimler Birliği, 1936 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. Sonrasında ise hükumetin dernekler üzerinde izlediği politika nedeniyle 1935-1936 eğitim öğretim senesinde kendisini fesh etmek durumunda kalmıştır.
Teşkilatlanmasını tamamlayan ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyet yürüten Birlik, 1924, 1925, 1926 ve 1928 yıllarında genel nitelikte kongreler düzenlemiştir. 1928 kongresi Birlik tarihi açısında önemlidir. Zira bu kongrede Türkiye Muallimler Birliği, yasasında yapılan değişiklikle "konfederasyon"a dönüştürülmüştür. Bu değişiklikle artık "Türkiye Cumhuriyeti Muallimler Birlikleri Federasyonu" adını alan Birlik, mutemetlik usulü ile idare olunmaya başlanmıştır.
Bundan sonra bağımsız faaliyet yürüten muallim birlikleri ortaya çıkmıştır. Bunlar içinde en dikkat çekici olanı İstanbul merkezli faaliyet gösteren İstanbul Muallimler Birliğidir. İstanbul Muallimler Birliği, 1936 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. Sonrasında ise hükumetin dernekler üzerinde izlediği politika nedeniyle 1935-1936 eğitim öğretim senesinde kendisini fesh etmek durumunda kalmıştır.
Romanya’dan Türkiye’ye Gelen Göçmenlerle Türk Toplumu Arasındaki İlişkinin Sosyolojik Çözümlemesi: Türk Yazılı Basınında 1934-1938 Dönemi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 99 · Sayfa: 141-214 · DOI: 10.33419/aamd.558012
Özet
Tam Metin
Bu çalışma göç ve göçün oluşturduğu değişimler üzerine sosyolojik bir çözümlemedir. Çalışmada tarihin bir döneminde yaşanan toplumsal karşılaşmaları, yazılı basın örneğinden hareketle çözümlemek amaçlanmıştır. Çalışma merkezine Romanya'dan Türkiye'ye göç etmeye zorlanan Müslüman Türkler örneğini 1934-1938 dönemlerini yerleştirmiştir. Çalışmada örneklem olarak 6 gazete tercih edilmiştir. Bu gazeteler Ulus gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Son Posta, Akşam, Tan ve Türk Yolu gazetesidir. Bu gazetelerin tercih edilmesindeki temel gerekçe ulusal olmaları ve bulundukları dönem içerisinde Türkiye'deki yazılı basının temel sacayakları olmasıdır. Türk Yolu'nun tercih edilmesindeki özel neden ise gazetenin yayınladığı merkez olan İzmit'in Romanya'dan gelen göçmenlerin yerleştirildiği önemli bölgelerden birisi olmasıdır. Böylece çalışmada yazılı basından hareketle içerik çözümlemesini kullanılmıştır. İçerik analizinde kullanılacak kategoriler Türkiye'den olayların akışına dönük olumlu ya da olumsuz tepkiler, sosyal problemler, yerleşilen bölgelerde göçmenlerin yaşadıkları spesifik olgular, göçmenlerin halkın gündelik yaşamına etkileri şeklinde belirlenmiştir. Çalışmanın nihai amacı Romanya'dan gelen Türkler üzerinden yaşanan kültürel ve sosyal karşılaşmaları medyadaki söylem biçimlerinden hareketle çözümlemektir.
Harp Kazançları Vergisi’nde Muafiyet Durumu ve Uygulaması
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 99 · Sayfa: 31-50 · DOI: 10.33419/aamd.557963
Özet
Tam Metin
Tarihteki diğer savaşlarda olduğu gibi getirdiği ekonomik yıkımla beraber 1. Dünya Savaşı da (hatta büyüklüğü ile doğru orantılı olarak daha fazla sayıda insana) ekonomik fırsatlar sunmuş ve olağanüstü kazançlar elde edilmesini sağlamıştır. Birçok ülke gibi Osmanlı Devleti, Ankara Hükümeti ve daha sonraki yeni Türk Devleti buna karşı aldıkları kararlar ile bu savaş zamanı kazançlarını vergilendirmeye çalışmışlardır. Böylece tek seferde alınan Harp Kazançları Vergisi ortaya çıkmıştır.
Bu verginin önemli bir vechesi muafiyet uygulaması olmuştur. Diğer birçok vergide olduğu gibi bu vergide de bazı durumlarda hem yerli hem yabancı devlet tebaası olan şirketlere, kişilere veya bölgelere gerekli görüldüğü takdirde muafiyet uygulanmıştır. Bu uygulama Lozan Anlaşması'nın öncesi ve sonrasında olduğu gibi zamana ve koşullara göre farklılık göstermiştir.
Bu verginin önemli bir vechesi muafiyet uygulaması olmuştur. Diğer birçok vergide olduğu gibi bu vergide de bazı durumlarda hem yerli hem yabancı devlet tebaası olan şirketlere, kişilere veya bölgelere gerekli görüldüğü takdirde muafiyet uygulanmıştır. Bu uygulama Lozan Anlaşması'nın öncesi ve sonrasında olduğu gibi zamana ve koşullara göre farklılık göstermiştir.